COVID-19 ve Mental Sağlık
COVID-19 ve Mental Sağlık
Belirsizlik, sağlık hizmetinde ortaya çıkan ciddi kaynak azlığı, kişisel özgürlükleri ihlal eden alışılmadık halk sağlığı önlemleri, artan mali kayıplar ve yetkililerden gelen çelişkili cevaplar COVID-19 salgını boyunca hepimizi ilgilendiren başlıca konular arasındadır. Halk sağlığıyla ilgili durumlar, hem bireyleri (örneğin, güvensizlik, kafa karışıklığı, duygusal izolasyon ve damgalanma) hem de toplulukları (ekonomik kayıp, iş ve okulların kapanması, tıbbi sağlık için yetersiz kaynaklar ve ihtiyaçların eksik dağılımı) etkiler. Bu etkiler, bir dizi duygusal tepkiye, sağlıksız davranışlara ve halk sağlığı müdahalelerine uyulmamasına neden olabilir. Kuşkusuz nice başka stresörler yaygın duygusal sıkıntıya ve COVID-19 ile ilişkili mental sağlığı tehdit edici unsurlara sebep olabilecek ölçüdedir.
Afet ruh sağlığı üzerine yapılan bir araştırma, duygusal sıkıntıların afetten etkilenen popülasyonlarda yaygın bir şekilde bulunduğunu ortaya koymuştur (Brooks et al., 2020). Bu durum, COVID-19 salgınından etkilenen popülasyonlarda da görülebilir. Peki, psikiyatrik tanısı bulunan kişiler salgınla nasıl baş etmektedir?
İlk olarak, olayların normal seyrinde bile, psikiyatrik tanısı olan kişilerin genel nüfusa göre daha düşük bir yaşam beklentisine ve daha kötü fiziksel sağlık sonuçlarına sahip oldukları görülmektedir (Rodgers et al., 2018). COVID-19 salgını döneminde yapılan bir araştırma psikiyatrik tanısı olan kişilerin semptomlarının kötüleştiğini, bu kişilerde depresif belirtiler, anksiyete ve psikolojik sıkıntıda artış, uyku kalitesinde ise düşüş yaşandığını bulmuştur (Fernandez-Aranda et al., 2020).
İkinci olarak, mevcut pandemi sırasında Çin’de yapılan bir araştırma önceden psikiyatrik tanısı olmayan kişilerde anksiyete seviyeleri ve depresif belirtilerde önemli bir artış görüldüğünü ve bu kişilerin zamanla travma sonrası stres bozukluğu yaşadıklarını göstermiştir (Duan & Zhu, 2020). Bu durumda popülasyonun her kesimi için ruh sağlığını tehdit edici durumların etkili olduğu görülmektedir.
Obsesif-kompulsif Bozukluk ve COVID-19 Salgını
Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’na (2013) göre obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), istenmeyen ve sıkıntı veren düşünceler, dürtüler (takıntılar) ve ortaya çıkan sıkıntıyı azaltmayı amaçlayan veya katı kurallara göre tekrarlayan davranışlar veya zihinsel eylemlerle açıklanır. OKB semptomlarında, bulaşma korkusu ve yıkama zorunluluğu hissi bulunur (Stein et al., 2019). OKB’si olan ve bulaşma korkusu yaşayan kişiler, bir enfeksiyon ile temas etme olasılığı hakkında endişelenerek potansiyel kirleticilerden kaçınmak (belirli yüzeylere dokunmamak veya sosyal temasları azaltmak gibi) ve/veya farklı türlerde kompulsif yıkama davranışlarında (örneğin aşırı uzun duş almak veya elleri yıkamak ve dezenfekte etmek için saatler harcamak) bulunabilir.
COVID-19 salgını modern zamanlarda görülmemiş bulaşıcılığı ve kontrol edilemezliği göz önüne alındığında, genel halkın medya aracılığıyla sıklıkla korkutucu haberlere maruz kalmasına sebep olmuştur. Bu dönemde sağlık yetkilileri tarafından verilen tavsiyeler sık sık elleri yıkamak ve diğer insanlarla ve belirli yüzeylerle fiziksel temastan kaçınmak olarak şekillenmiştir. Bu tavsiyeler OKB semptomları ile görünüşte örtüşen potansiyel tehditlerle nasıl başa çıkılacağına dair halka bir yöntem sunmaktadır. Bu bağlamda, COVID-19’un OKB ve ilgili bozukluklar alanı üzerindeki etkilerinin özellikle ilgili olduğunu görebiliriz.
COVID-19 salgını döneminde OKB tanısına sahip kişilerin semptomlarında da artış olabileceği beklenir gibi görünse de Chakraborty ve Karmakar (2020) tarafından gerçekleştirilen çalışmada el yıkama davranışı ve bulaşma korkusunda bir artış bulmamıştır. Çalışmada bu durumun bulaşma korkusunun genelleştirilemeyecek yapısı sebebiyle gerçekleştiğinin üzerinde durulmuştur. Örneğin, deri enfeksiyonu korkusunun COVID-19 enfeksiyonu takıntısına genellenemeyeceği vurgulanmıştır. Jelinek ve meslektaşlarına (2021) ait bir çalışma belli bir oranda tersi sonuçlara sahiptir ve salgın süresince el yıkama davranışı bulunan OKB’li kişilerin bu davranışta artış yaşadıklarını göstermektedir. Çalışmaya göre OKB tanılı fakat el yıkama davranışı bulunmayan kişilerin ise azalan hareket hali, kişilerarası çatışmalar, sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorluklar, ekonomik kriz gibi popülasyonun genelini de etkileyen sebepler yüzünden semptomlarında artış yaşamıştır.
Ayrıca OKB’den etkilenen ve COVID-19 enfeksiyonu korkusu yaşayan kişi sayısında artış yaşanması da muhtemeldir. Bunun, bulaşıcı bir tehdide maruz kalmadığı takdirde OKB geliştirmesi muhtemel olmayan fakat OKB için risk altındaki kişilerle sınırlandırılıp sınırlandırılmayacağı sorulması gereken önemli bir sorudur. Araştırmaların sonuçları, tüm popülasyon için salgının potansiyel uzun vadeli etkilerini önlemek adına erişilebilir ve etkili terapötik müdahalelerin gerekliliğini vurgulamaktadır. Ek olarak OKB için teşhis eşiği üzerine de düşünmek gerekebilir, yani sağlık kurumları tarafından aşırı yıkama davranışı onaylanırsa, OKB’yi nasıl teşhis etmemiz gerektiğini yeniden düşünmeli miyiz?
KAYNAKÇALAR
APA. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders: DSM‐5. Arlington, VA: American Psychiatric Publishing Incorporated.
Chakraborty, A., & Karmakar, S. (2020). Impact of COVID-19 on Obsessive Compulsive Disorder (OCD). Iranian Journal of Psychiatry, 15(3), 256–259. https://doi.org/10.18502/ijps.v15i3.3820
Duan, L., & Zhu, G. (2020). Psychological interventions for people affected by the COVID-19 epidemic. The Lancet Psychiatry, 7(4), 300–302. https://doi.org/10.1016/S2215-0366(20)30073-0
Fernández‐Aranda, F., Casas, M., Claes, L., Bryan, D. C., Favaro, A., Granero, R., … & Treasure, J. (2020). COVID‐19 and implications for eating disorders. European Eating Disorders Review, 28(3), 239–245. https://doi.org/10.1002/erv.2738
Jelinek, L., Moritz, S., Miegel, F., & Voderholzer, U. (2021). Obsessive-compulsive disorder during COVID-19: Turning a problem into an opportunity. Journal of Anxiety Disorders, 77, 1–10. https://doi.org/10.1016/j.janxdis.2020.102329
Rodgers, M., Dalton, J., Harden, M., Street, A., Parker, G., & Eastwood, A. (2018). Integrated care to address the physical health needs of people with severe mental illness: a mapping review of the recent evidence on barriers, facilitators, and evaluations. International Journal of Integrated Care, 18(1), 435–446. http://doi.org/10.5334/ijic.2605
Stein, D. J., Costa, D. L. C., Lochner, C., Miguel, E. C., Reddy, Y. C. J., Shavitt, R. G., … Simpson, H. B. (2019). Obsessive‐compulsive disorder. Disease Primers, 5(1), 52–73. https://doi.org/10.1038/s41572-019-0102-3
Bir Cevap Yazın