KORONAVİRÜSÜN PSİKOLOJİK ETKİLERİ
2019 yılında başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19, hem fiziksel hem de psikolojik sağlığımız için tehdit oluşturmaktadır. Pandemi sürecinin belirsiz bir şekilde devam ediyor oluşu ve günlük rutinlerimizin dramatik şekilde değişmesi sebebiyle psikolojik semptomların arttığı da öngörülmektedir.
“Ya bana da bulaşırsa”, “ya aileme bulaştırırsam” gibi düşünceler kişilerde yoğun kaygıya neden olabilir. Beraberinde çaresizlik, umutsuzluk gibi yoğun duygular eşlik edebilir. Karantinanın devam ediyor oluşu, sosyal aktivitelerin kısıtlanması ve ekonomik sıkıntılarla birlikte daha depresif hissetmeye başlayabilirsiniz. Bir diğer yandan önleyici tedbirler arasında temizliğin önemli bir yerinin olması, bu davranışı aşırılığa iterek obsesif kompulsif bozukluğun gelişmesine neden olabilir.
Bu öngörüleri destekleyecek çalışmalar önem kazanmakla birlikte, sayıları da gün geçtikçe artmaktadır. Bu çalışmalardan bir tanesi Amerika’da yapılmış ve içlerinde 62.354 Covid-19 tanısı almış, toplam 69 milyon kişinin elektronik sağlık kayıtları incelenerek bu hastalığı atlatan kişilerde psikiyatrik bozukluğun görülme riskine bakılmıştır. Araştırma sonucunda daha önce psikiyatrik tanı öyküsü bulunmayan ve Covid-19 testi pozitif çıkan kişilerde, takip eden 3 ayda kaygı bozukluğu, demans ve uyku bozukluğu görülme oranının belirgin bir şekilde artış gösterdiği görülmüştür. Bir diğer bulgu ise daha öncesinde psikiyatrik tanı öyküsü olan kişilerin Covid-19’a yakalanma oranlarının daha fazla olduğu yönündedir.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Covid-19’un ortaya çıkmasıyla birlikte yaşanan akut stres belirtileri, gerekli destek alınmadığı takdirde zaman içinde kronikleşebilir veya daha ağır seyredebilir.
Kaynak:
Taguet, M., Luciano, S., Geddes, J., Harrison, P. Bidirectional association between COVID-19 and psychiatric disorder: Retrospective cohort studies of 62354 COVID-19 cases in the USA. Lancet Psychiatry 2021;8:130-140.
Bir Cevap Yazın